Bu sonbahar yokum İstanbul’da.
Ey sevdiğim, ey perçemine vurulduğum şehir.
Ağlama sakın bağlama karaları,
Bırak Marmara en hırçın şarkılarını söylesin,
Martılar eşlik etsin ona bütün gücüyle.
Sultanahmet’te ağır ağır salınsın tramvay.
Eyüp’ten kokumu silsin rüzgarlar.
Gecelerin rüyamdı,
Gündüzün hayallerim,
Bir avuç dolusu
Cam kırığı oldu yokluğun.
Artık misafiridir tüm acılar yüreğimin.
Öyle pişmanım ki
Doyasıya gökyüzüne bakmadığım için.
Şımartmadığım için ciğerlerimi denizin kokusuyla.
Özledim, çok özledim heybetli duruşunu,
Masum bakışını ey sevdiğim,
Ey perçemine vurulduğum şehir.
Bu sabah yokum İstanbul’da