Dipsiz bir Mazinin derinliğinde
Sayıyorum
Günleri, geceleri
Tel tel dökülüyorum
Hayallerime
Saymıyorum
Geçmiş ayları, seneleri
Uzatıyorum zamanı gökyüzüne
Karanlık düşlerimi
Vuruyorum
Yerden yere
Umudun resmini
Çiziyorum Bir kalemde
Koşuyorum mevsimlerce
Gönülden gönüle
Halden hallere
Bir kuş gibi
Kanatlanıyorum
İklimden iklimlere
Sonbaharın esintileri
Nakşolmuş nefeslerime
Meltem sedalarında
Başlıyor
Özlem ve hasret
Öylesine doluyorki
Gözlerim
Ne yollarda bitkinliğim
Nede Fırtınalarda dinginliğim
Boşluğun kollarında
Nahoş bir hayat
Gem vuruyor yalnızlığa
Hep geceler
Diyardan diyara
Vurgun ve yorgunluğa
Özlemim yastık
Hasretim
Yorgan uykusuzluğa
Bir dokunuş bir nazara
Bulutlar parçalı
Sağanak yağmur
Düşer bakışlarıma
Hüznümün asudeliğinde
Seller gibi
Dökülürüm mazinin
Derinliklerine
Kahır ve sitemlerimle
Kadeh kadeh
İçerim demleri
Yad ederim her yudumda
Kavak yellerinden
Sonbahar esintilerine
Ermeden saatler vaktine
Bir hicran faslında
Dokunurum Hayallerime
Uzattığım zamanı
Çekerim Gökyüzünden
Çalarım yeryüzüne
Umudun meyvelerini
Toplarım
Çizdiğim resimlerde
Islak bir tebessüm
Bırakırım
Kavak yellerinden
Ömrümün asudeliğine.