Zamanla

Yine selamsız
Yine sabahsız
Hep karanlığa
Kalan günler
Kim bilirdi kimleri
Yaşadığım öyle bir zamandı
Kim tanırdı elalemi
Herkez yabancı
Herkez tanıdık
Vakit dert ve gamlı
Yüklü kervanlar
Ardı ardına
Sancılı rekabet
Dost düşman akraba
Canlı resimler
Sabahtan akşama

Bir anlıktı suskunluğum
Öylece baktım etrafıma
Bağırmak
İstedim apansızca
İşaret parmağım
Prangalar vurdu ağzıma
Çaşıttı duygular
Noktalar koydum
feryadıma
Eğreti emanetler
Kaytarıktı içimde
Her şey
Zamanla dedim zamanla
Tapusuz bir mekandı
Bedenim
Oda emanetti tenime
Ömrümün
Ayaz mevsiminde

Hacetim yoktu konuşmaya
Sağır ve lal sözlerde
Aldanışlarım ınanmışlığıma
Sukutun yoldaşlığında
Kalem
Tutkundu kelama
Yazılacaktı
Cümle cümle sayfalara
Yıkıla yıkıla
Kalkacaktım ayağa
Belkide sözün bittiği yerde
Direnecektim suskunluğa
Azala Azala çoğalıp
Ağlaya ağlaya
Gülecektim sonunda
Ağladıkca arlanacaktım
İlk baharda

Her gelen
Üryandı Gönül hanemde
Ya giden
Parçalar böldü yüreğimden
Sukuta hep
Uzaktı yollarım
Alıştığım, kaynaştığım
Neydi
Derdim, kederim
Hüzünler değerken
gözlerime
Kimeydi sitemlerim
Zaman gebeydi her şeye

Yine günlerden
Bir kasım sabahı
Hava bulutlu ve yağışlı
Yüreğimde soğukluk
Hangi özlemim ısıtırdı
İçimdeki hasreti
Zemheri ayazı
Islatıyordu bakışlarımı
Dinliyordum sessizliği
Kelama el açmıştı
Gözlerim
Binbir manaya taşkındı
Yüzümde belirgin izlerim
Zamanla diyordum zamanla
Silinip gidecekti
Sukuta inceliğim

Çok geçti vakit
Yinede
Zaman öğretiyordu
Her demi
Çok şey kaybedip
Az olanla yetinmeyi
Varlığa yokluğa
Sabredip, şükretmeyi
Anlamıştım
Her şeyi
Sustum ve yağmaladım
İçimdeki sahipsiz emanetleri.

Exit mobile version