…
Anadolu’nun kilim motifleriyle çevrilmiş mavi yeşil takke biçiminde beresi, beşgen veya altıgen köşeli kasketi, kırmızı ağırlıklı desenli poşusu, katlanmış yerinden indirildiğinde kulakları kapatan kalpağı, bazılarının da düzenli özenle yapılmış kimisi mavi kimi beyaz veya haki yeşil şapkalar bütün babaların başının üstündedir hep yaz kış demeden. Hepsinin kenarları alın teriyle hafiften nemlidir. Başlarını kaldırıp baktıklarında göğe biraz yorgunlukla iç çekip işlerini hakkıyla yapmanın mutluluğuyla konuşur gök yüzündeki bulutlarla güneşle. Konuşur onlarla kimseye söyleyemediği dillendiremediği duygularını. Mutlulukta oradadır hüzünde kederde.
Bazen düşmüştür şapkası takkesi beresi alıp koymuştur o saclarına ak düşmüş seyrelmiş başına. Yeri geldiğinde bırakmasını bilmiş edebiyle bir kenar koymuştur zamanı geldiğinde. Bu sefer farklıdır ilişkileri ikisininde. Oturmuştur bir tabure üstüne veya bir sıraya, saçlarını hafiften rüzgâr okşar biraz yağmur çisentisi ıslatır saçlarını alnı açık bir şekilde. bu sefer saçına yoldaşlık eden yoktur artık. bir kenarda yan yana durmaktadırlar mahzun kederli bir köşede birbirlerine bakmaktadırlar. İkisi de göğe bakmamaktadır artık yorulmuş gözler yorulmuş başlıkla konuşur. Daha önce bulutlarla güneşle yaptığını. Ayrılırlar birbirlerinden vedalaşmadan.
Askının ucunda dolabın rafında ağaçtan yapılmış çivinin ucunda durmaktadır veya minik ellerin arasında gezmektedir . Biraz oyuncak, biraz babasının emaneti gibi birazda hasretin özlemin giderilmesi için bir nesnedir minik avuçların içinde.
Unutulmaz bazı şeyler hafızadan,en güçlüsüdür belki koku hafızası, kimi babalar toprak, kömür, kimisi de hastane, gemi, kitap, sınıf kokar. Çocukluğumuzda hafızamıza kazıdığımız alınteridir aslında. Yokluklarında hasretin özlemin kokusuyla arar Onu bulamaya çalışırız belki de.
Kavuşmanın mutluluğun kokusunun özlemin hasretin yerini alması ümidiyle.
Beyaz atlarına binip ebediyetteki mekanlarına gidenlere de Allah rahmet eylesin.
Yazınızı Okurken Rahmetli Dedem ve Babacığım gözlerimin önüne geldi..
Evet her babanın bir kokusu var benim babamın kokusu da bisküvi idi..
Medcezir
Yazınız o kadar içten ve derin ki alıp gidiyor çocukluk anılarıma ve rahmetli babacığımin şapka ile anıları film şeridi gibi gecti gözümün önünden hüzün ,sevinç ,hasret,biraz muziplik…ve dahası
Ha birde baba kokusu demişken babamımda şapka kokusu vardı tarif edemem ama o kokuyu tekrar hissetmeme vesile oldunuz kaleminize sağlık