Durur zaman kaldırınca yed-i beyzanı
Güneş zülüflerinin arkasına gizlenir
Bir sözün âzâd eder sürgündeki sultanı
Neye baksa gözlerin, ölmüşse filizlenir
Maviyse eteklerin, mavidir rûy-ı zemin
Açar tüm menekşeler, denizler taşar o gün
Seni gören gökyüzü, değil renginden emin
Hükmü kalmaz renklere ne baharın ne güzün
Konuşurken susuyor tüm yusufçuk kuşları
Zaman hecelerine sanki ritim tutuyor
Sükutun bir depremdir, kaldırır yokuşları
Sesini duyunca ıtri bestesini yakıyor….
(fakülte önündeki resimden mülhem..)