Gökyüzü gece ama aydınlık… Hani şehrin ışıkları yansıyor sanki bulutlara.. Pembemsi siyah oluyor bulutlar. Nasıl oluyor o diyeceksiniz? Ama oluyor işte…
İçinizde umuda hasret bir umutsuzluk varsa.. Böyle kalbiniz sıkışıyor, nefes alamıyorsanız derinden. Özlemlerinizi gömdüyseniz yüreğinizin teee en dip yerine.. Bakışlarınız fululaşıyor işte. Karanlığa bakmak istemiyor, bahar olsun istiyor hemen. İşte bu yüzden pembemsi siyah deyişim.
Işıklar göz kırpıyor karşıdan… Her bir ışık hayata zor tutunuyor sanki benim varoluşum gibi. Her şeyin karşısında duracak koca bir dev oluyorum bazen. Bazense yok olmak üzere olan bir mum alevi… İçimdeki kül yakıp kavuruyor her türlü dem vuran sözleri, bazense sessiz çığlıklar duyuluyor kulaklarımda. Şimdi şehrin ışıkları göz kırpa dursun yine bana… Karanlık pembemsi bulutlar, umutla umutsuzluk arasında gitsin gelsinler.
Ben yine hayaller kurayım. Dostlarımı atayım düşten heybeme… Sevdalarımı da ekleyeyim üstüne ve de gelecek ümitlerimizi de. İster kar yağsın, ister yağmur…
İsterse de sımsıcak bir güneş.. Umurumda olmasın heybem dolu ya, hangi birine mihnet!