Ben karantinada değilim, karantina benim içimde..
Bunun böyle olduğunu anlamam için sanırım tüm cihana yayılan bir salgına ihtiyacım vardı. Şimdi hep ayni soruyu soruyorum kendime: Bu kadar az mıyız sahiden, bu kadar sayılı mıyız? Bir ben miyim koca dünyada ‘zaten kalabalıklar içinde yalnızdım ‘diyen?
Bazen bir alış veriş sırasında, bazen aile efradının arasında hatta tatilde bir su parkında yani herkesin içinde.. bir köşeye kıvrılmış özgürleşmeyi bekleyen..yalnızca ben miyim?
Neyse.. sanırım bunları farketmem için bir pandemiye ihtiyacım yoktu ama, kulaklarımın uğultusunu, dünyanın gürültüsünden duyamaz iken, artık çok net işitiyorum: Belki bir kaz çobanı olmalıyım, belki bir derviş, hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi dinlemeden sadece yürümeliyim belki .. Fakat yapamıyorum bunları evet yaşayamıyorum.. işte tam da bu yüzden olsa gerek bende hayattan intikamımı kitaplarla alıyorum..O vakit hadi bakalım sevgili kitaplarım, açık çayım ve şiirlerim..işte şimdi artık biraz daha yaşayabilirim..
Malum artık şehre kolay kolay bir yabancı gelemiyor, ya da gönlümüzce bir yolculuğa çıkıp serüven yaşayamıyoruz. Ama en azından kaldırıp başımızı göğe doğru nefeslenmek serbest…
Öyleyse hadi..
göğe bakalım..
Piraye Sühanci- Eylül 2021