Sorular

İnsan nerede olursa olsun yaşamlar aynı değil midir? Sanatçının gözündeki coşku, hüzün, ümit, sevinç hepsi için ortak duygu değil midir? Aslında her insan için hayatlar benzer değil midir inişleri çıkışları olan.

Ceylan yavrusu ilk doğduğunda ayağa kalkar bir iki adım sonra düşer, tekrar kalkar o incecik cılız bacaklarının üzerine. Tekrar tekrar ayağa kalkmasa bu kadar hızlı koşabilir miydi? Hayat, ayağı takılıpta tekrar ayağa kalkanların mücadelesi değil mi?

İyiyle kötünün, haklıyla haksızın mücadelesi değil mi? Bölgesi, kültürü, yaşam tarzı, ırkı, davranışları farklı olsa da yaşanılanlar temelde aynı değil midir bakıldığında. Dürüst, adil ve insanca yaşamak için çekilen çileler değil midir? Dil, ırk farklı olsada bütün gaile aynı değil midir? Doğuştan verilen en temel hak; insan olma hakkı ile “İnsanca yaşamak”.

İdeallerin, düşüncelerin doğruların uğrunda mücadele etmek değil midir?

Her duygu bulaşıcıdır. Kötülük de bulaşıcıdır iyilikte. Belki iyiliğin, güzelliğin tohumları geç yeşerir sonuçları hemen görülmez ama er geç meyveleri alınır. Kötülüğün bu kadar göz önünde olmasının sebebi de bundandır belki. Nasıl bir meyvenin olgunlaşması için zamana ihtiyaç varsa, iyiliğinde olgunlaşıp yayılması için zamana ihtiyaç vardır.

Nasıl ki güneş her gün doğuyor yeni bir gün başlıyor, dün geride kalıyor. Yaşamda da yeni bir gün başlar doğan güneşle beraber, yeni ümitler yeni çabalamalar başlar. Nasıl ki ceylan koşmaya devam ediyorsa bu gün de, dünkü çaba, azim, inat ve ümidinin içgüdüsüyle başarmıştır dünü ve başaracaktır bugünü de yarını da. Bazen çamura saplanıp kalmıştır belki ama sonrasında oradan çıkmasını da bilmiştir. Sadece elinden gelenin en iyisini yapmıştır. Çabalamıştır azimle umudunu yitirmeden.

Hayat, her insan için kendi hayat çizgisinde inişleri, çıkışları olan bir yol değil midir?